(Gerçek isimler değiştirilmiştir)
Bir teyzemiz vardı. Kendisini çok yakınen tanırdım. Mukabelelere gider gelirdi ama dedikodunun, insanları çekememezliğin bini de bin paraydı. Kocası, kayınvalidesi ve iki çocuğuyla birlikte bitişik apartmanda yaşarlardı. Kayınvalidesini istemezdi evde. Kız kardeşinin yanına göndermesi için adamın başının etini yerdi. Adam sonunda dayanamadı dırdırına ve annesini kız kardeşine bıraktı. Bir süre sesler kesildi. Kadının yaptığını mukabeledeki hoca duymuş ve kadını mukabelenin ortasında azarlayıp çıkarmış o gruptan. Kadının zaten manevi olarak tek dalıydı tutunduğu, mukabele. Sonrasında iyice azıttı. Her gece kavga gürültü sesleri şiddetini artırmaya başlayınca artık her gün polis dayanır oldu evlerine. Apartmandakiler gürültüden şikayet edip duruyorlardı. Bir gün evde kavga kıyamet… ama yer gök inliyor. Sonra bir sessizlik. Ambulans ve polis sesleri sessizliği bozdu. Apartmandan bir ceset torbası bindirildi ambulansa, bir de elleri kelepçeyle kocası ekip arabasına. Adam cinnet geçirip bir anlık şeytana uymuş. Yazık oldu iki çocuğa. Ortada kalmışlardı. Kayınvalide geldi ve çocukların yanında yaşamaya başladı.
Aradan çok uzun seneler geçti. Geçen o çocuklardan küçük olanını gördüm. Arada top oynardık samimiyetimiz yoktu ama ismen tanırdım. “Mahir nasılsın? Naptın?” dedim. Özel bir şirkette bilgisayar işleri yapıyormuş, iki senelik üniversite okumuş. Çok sevindiğimi söyleyip ablasını sordum. Yüzü düştü. “Abi” dedi “ablam vefat edeli 3 sene oldu”. Çok üzüldüm. “Seni üzmek istemezdim haberim yoktu inan ki” dedim. Ben sormadan kendisi başladı anlatmaya. Babası aftan yararlanıp çıkmış. Ama babası eski babası değilmiş. Çok çökmüş hapishanede. Psikolojisi de bozulmuş. “Biz yine de çok sevindik çıkmasına sarıldık ağladık ablamla” diye devam etti. Babası neredeyse hiç konuşmuyormuş, bir deri bir kemikti zaten çıktığında diyor. Babaannesi vefat etmiş önce. Arkasından da babası. “Ablam çok üzüldü. Günlerce yemek yemedi” diye devam etti. Ben ağlamamak için gözlerimi kırpmadan dinliyordum. “Hastanelere götürdüm ama olmadı o da yemeden içmeden kesilince çok halsiz düştü. Korona oldu ve o da koronadan öldü. Vücut zaten çok zayıf düşmüştü basit bir grip bile öldürmeye yeterdi” dedi.
Tabi ben teselli olsun diye bu dünyanın bir sınav olduğunu, öbür dünyada kavuşacaklarını söyleyip biraz da saçmaladım. Mahir acı bir tebessümden sonra artık inançsız olduğunu söyledi. Ben bir kaç cümle ile yanlış olduğunu ifade edecektim ki lafı ağzıma tıkıp abi dedi gerçekten var olsaydı bu kadar kötü olaylar gelir miydi bir insanın başına? Anladım ki ne desem boştu. Vedalaştık. Eve gidene kadar içimden Mahir’e anlatıyormuş gibi konuşup durdum. Allah herkese hayırlı anne baba nasip etsin. Gerçekten bazı sınavlar çok ama çok zor. Bir insanın inancının sarsılmasına bile neden olacak kadar zor.
Başlıklar:
mahir ve ailesi,
şiddet
Son günlerde sosyal medyada, Antalya’da karantina döneminde yaşlılara yaptığı yardımla tanınan yerli Örümcek Adam paylaşılıyor. Biz de sizin için yerli Örümcek Adam ve Gevur Spiderman arasındaki farkları yazalım dedik.
BAŞLIYORUZ.
Gevur Spiderman gökdelenlerde poz verir, yerli Örümcek Adam traktör üzerinde.


Ama yerli Örümcek Adam’ınki gerçek Gevur Spiderman’ınki bilgisayar efekti.
Gevur Spiderman milletin başına dert açar. Yerli Örümce adam dert dinler.


Teyze burada “Joker’nen dövüşmen gali guzum” demiyorsa ben de bişey bilmiyom.
Gevur Spiderman GERÇEK DEĞİLDİR! Yerli Örümce Adam gerçektir! 😉


Çok tatlı değil mi lan 🙂
Gevur Spiderman artistlik peşindedir. Yerli Örümcek Adam gerçekten yardımseverdir.


İstese bizimki de manita yapar ama yaşlılara yardım ediyor. Helal sana.
Gevur Spiderman 2 yüzlüdür hatta 3 yüzlüdür. Yerli Örümcek Adam bi tanedir!


Gevur Spiderman’ın yüzünü gördük ama yerli Örümce Adam’ın hala yüzünü göremedik. Gerçek bir gizem insanı.
Gevur Spiderman lüks yerlerde yemek yer. Yerli Örümcek Adam yemez yedirir, içmez içirir… Tam bir hayırsever…


Tekrar etmekte fayda var. Gevur Spiderman bir filmdir ama Yerli Örümcek Adam GERÇEKTİR.
Tişikkirlir Örümcek Adam…

Devamını Görüntüle