SON DAKİKA

Sadış Tek Daşa Galdım, Dönüyom!

Sadış Tek Daşa Galdım, Dönüyom!

afyn

ADMİNDEN

Hani hep yakınırız ya Afyon’un  çevre diğer illerden daha yavaş geliştiğinden. Peki hiç başımızı ellerimizin arasına alıp düşündük mü neden böyle diye? Yoksa sadece kahvehanelerde okey eşliğinde çayımızı yudumlarken “lea vallayi bizim Afyon pek yaveş lea” “Sadış boş vee Afyon’u da tek daşa galdım sen Osman’ı daşlamiye bak” diyerek teğet mi geçiyor düşüncelerimizden?

Günlerdir kitap fuarıyla yatıp kalkıyoruz. Peki neden bu kadar reklamını yapıyoruz? Nedir kitap fuarını özel kılan şey?

Amcanın biri geldi yanıma oturdu.

-Kitap fuarı vaa diye geldik herşee pareynen.

-Dayıcım bedava mı dağıtsınlar?

-E tabi adı üstünde fuar bu.

-Sen nerde çalışıyon ne iş yapıyon?

-Emekliyin ben dişçinin yanında çay götürü getirin.

-Maaş alıyon mu?

-Netcez lee bedava mı çalışcez!

-E bu adamlar da emek veriyor hem de çok kutsal bir iş yapıyorlar. Kitap yazıyorlar. Bilgi dağıtıyorlar. Neden çok görüyorsun? Hem o elindeki sigara…

-Sigara içicene kitap al decen dee miii? Lea gak git ben avradı boşarın sigareyi gine boşaman!

Gülüştük beraber ama amca muhabbetin nereye varacağını tahmin ettiği için iyi günler dileyip gitti.

Velhasıl kelam lafı uzatmayacağım. Afyon’un gelişmesini istiyorsak çok okumalıyız. Eskişehir’i geliştiren yolları, tramvayı değil, Denizli’yi geliştiren ticareti, ulaşımı değildir. Ben Afyon’da Yeşil Park’ta bir banka oturup kitap okuyan kimseyi görmedim veya en güzel kitap okunası yer olan Akarçay’da. Gelin görün ki Porsuk Çayı’nda banklarda oturup kitap okuyan bir çok insana şahit oldum. Denizli’de, siz bu yazıyı okurken, herhangi bir parkta bir genç eline kitabını almış okuyordur. Bundan emin olabilirsiniz. İşte çevre illeri geliştiren onların okuyan insanlarıdır.

Biz de Afyon’u tanıtmak ve geliştirmek için elimizden geldiğince bu fuara destek oluyoruz. Afyon’un gelişmesi için bu fuar özeldir. Biz ceketimizi satar sizi yine okuturuz. Siz yeter ki okuyun!

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış.

Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapın.

SİZİN İÇİN ÖNERİLİYOR

06 Mayıs 2018, 01:22

Yunan Başkumandanını Yakalayan Afyonlu Ahmet Çavuş

Afyonlu Ahmet Çavuş, Büyük Taarruz zamanında Yunan komutanı Nikola Trikopis’i esir almıştır. Bu durumu kendisi şöyle anlatır;

“Keşif için üç kişi dağa(elmalıdağ) tırmanmaya başladık.
yanımda saatli, tetikli, fitilli olmak üzere 11 bomba vardı.
Arkamızdan da kırk kişi yollayacaklardı.
Alaca karanlıkta tepenin bir boyun noktasına vardığımız zaman, 5 – 10 zabitin oturduklarını gördüm.
Derhal bombalardan birisini yakarak, davranmayın, teslim olun, diye haykırdım. Hepsi, ellerini kaldırdılar.
Arkadaşlarım da yanıma gelmişlerdi. Ben önümüzde duran bir zabitin atını yularından yakalayarak çektim.”

trikopis2

Sordular:
-“Ne kadar kuvvetiniz var?” dediler.
-“Üç ordu, dedim. Tamamen muhasara altındasınız. Ya teslim olacaksınız, ya sizi gurup ateşine vereceğiz.”
-“Hangi kıtaya kumanda ediyorsun?” dediler.
-“Alay kumandanıyım”, dedim.

Rütbemi sordular?

-“Başçavuş…” dediğim zaman hepsi hayret içerisinde kalmışlardı.

Hayretlerini gidermek için devam ettim:

-“Bizde onbaşıdan fırka kumandanı bile var”, dedim.

Onlara, torbalarımızdan peksimet çıkararak verdik. Onlar da bize, bol bol sigara ikram ettiler.
Ceplerimizi doldurduk.
Biz onları böylece esir aldıktan epey sonra kaymakam Hüseyin Hüsnü beyle tabur kumandanımız Fuat Bey geldiler.

Hüseyin Hüsnü bey, esir zabitlerin içerisinden birisini, eliyle işaret ederek bana sordu:

-“Bu zabitin kim olduğunu biliyor musun?”
-“Ne bileyim, dedim. Elin düşmanı… Babamın oğlu değil ya!…”

Fuat Bey’in gözleri faltaşı gibi açılmıştı:

-“Trikopis! Trikopis! diye haykırdı. Yunan başkumandanı!…”

trikopis3

Trikopis’i Uşak’a kadar getirdik.
Orada bana bir istiklâl madalyası yazdılar.

Ahmet Çavuş 18 Mayıs 1956’da verfat etti. Mekanı cennet olsun.

trikopis5

Fotoğraflar ve Hasan Özpunar’ın yazısı için: http://www.afyongazete.com/yazarlar/hasan-ozpunar/trikopisi-esir-eden-afyonkarahisarli-ahmet-cavus/152/

Devamını Görüntüle